12 Ağustos 2013 Pazartesi

19.Yüzyılda Düzce Kazasına Göçler, Zeynel Özlü; "bilig-Bahar 2012-Sayı 61"


“ 19. Yüzyılda Düzce Kazasına Göçler”
“Anadolu’nun muhtelif bölgelerine yapılan göçlerle ilgili bir takım özel ve genel çalışmalar yapılmışsa da Düzce’ye yapılan göçleri etraflı olarak inceleyen herhangi bir çalışma bulunmaması bu alanda eksikliğe neden olmaktadır. Bu çerçevede bu araştırmanın amacı Düzce’nin göçmen iskânı için niçin tercih edildiği, “Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür” ilkesi çerçevesinde, nüfus açısından her milletten insanı barındıran ve bu nedenle Sefine-i Nûh olarak tanımlanan Düzce’nin sosyo-kültürel haritasını ve Düzce’de 19.yy sonlarında meydana gelen sosyal ve kültürel gelişme ve değişmeyi ortaya koymaktır.
Osmanlı Devleti  muhtelif nedenlerle yer değiştirmek isteyen muhtelif millet, aşiret ve cemaatleri toplu olarak değil dağınık olarak iskân etmeye çalışmıştır. Bunu nedeni bölgelerde meydana gelecek olası ötekileşmelerin önüne geçmek ve göçmenleri Osmanlılık şemsiyesi altında birleştirmektir.
Devletin göçmenleri Düzce’ye iskân etmesindeki en önemli neden bölgenin fiziki ve demografik yapısıdır.  23 Kasım 1913 tarihli  Anadolu’da Tanin gazetesinde Düzce bölgesi anlatılırken bölgenin ova tabanına sahip, ulaşımı kolay bir geçiş bölgesinde bulunduğu, arazinin son derece geniş, ormanlık bir yapıya sahip olduğu  vurgulanmıştır.
 Buna bölgenin az nüfuslu olması da eklenince, bölgeye bu denli yoğun göçün yapılması nedeni ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Göçler sonucunda, Düzce’de bir çok göçmen köyü kurulmuştur. Mesela Akçakoca’da bulunan Armutlu (Hemşin), Çiçek Pınarı (Şipir), Melen Ağzı, Davut Ağa (Acı Elma), Dilaver, Esma Hanım, Doğancılar, Döngelli, Edilli, Fakıllı, Göktepe,  Hasan Çavuş (Çerkez Köy), Kalkın (Topuz), Karatavuk, Kirazlı, Kurugöl, Kurukavak, Tahirli,Tepeköy, Uğurlu (Meze), Yenice ve Yeşilköy adlı köyler 19.yy da Kafkasya’dan gelen Çerkez, Abaza ve Gürcü göçmenlerle, Karadeniz’in Artvin, Hopa, Ardeşen, Ordu, Giresun ve Hemşin gibi yerlerinden göçen insanlar tarafından kurulmuştur.
Bölgeye yapılan göçlerin bir sonucu olarak nüfus 1894 yılında 31.876 kişi iken, 1897 yılında 38.406 kişiye, 1906-1907 yıllarında 58.755 kişiye yükselmiştir.
Göçmenler ilk geldiklerinde Türklere, Türk Hükümetine hatta  Osmanlılığa yabancı kalmıştır. Bunun muhtemel nedeni Çerkez ve Abazaların bölgeye göç ettiklerinde bölgenin yerli halkı olan Türk unsuru arasında iskân ettirilmemesi ve bunlar için ayrı köyler oluşturulmasına izin verilmesidir. Nitekim Düzce’de Sultan Abdülmecit ve Abdülaziz zamanlarında Kafkasya’dan, Doğu Karadeniz’den, Doğu Anadolu’dan, Rumeli’nden gelen göçmenlerle yeni mahalleler kurulmuştur.
1324 Tarihli Sâlnâme’ye göre 1906-1907 yılları arasında Düzce’deki İslam nüfusu şöyledir;
Türk 24.723, Çerkez 9.813, Abaza 6.914, Rumeli Muhaciri 4.891, Tatar 1.242,  Kürt 747, Laz ve Gürcü 3.225, Ordulu 6.405, Boşnak 90, Kıpti Müslüman 705, toplam 58.755 dir.