“ 19. Yüzyılda Düzce Kazasına Göçler”
“Anadolu’nun muhtelif bölgelerine
yapılan göçlerle ilgili bir takım özel ve genel çalışmalar yapılmışsa da
Düzce’ye yapılan göçleri etraflı olarak inceleyen herhangi bir çalışma
bulunmaması bu alanda eksikliğe neden olmaktadır. Bu çerçevede bu araştırmanın
amacı Düzce’nin göçmen iskânı için niçin tercih edildiği, “Türkiye
Cumhuriyetinin temeli kültürdür” ilkesi çerçevesinde, nüfus açısından her
milletten insanı barındıran ve bu nedenle Sefine-i Nûh olarak tanımlanan
Düzce’nin sosyo-kültürel haritasını ve Düzce’de 19.yy sonlarında meydana gelen
sosyal ve kültürel gelişme ve değişmeyi ortaya koymaktır.
Osmanlı Devleti muhtelif nedenlerle yer değiştirmek isteyen
muhtelif millet, aşiret ve cemaatleri toplu olarak değil dağınık olarak iskân
etmeye çalışmıştır. Bunu nedeni bölgelerde meydana gelecek olası ötekileşmelerin önüne geçmek ve
göçmenleri Osmanlılık şemsiyesi
altında birleştirmektir.
Devletin göçmenleri Düzce’ye iskân
etmesindeki en önemli neden bölgenin fiziki ve demografik yapısıdır. 23 Kasım 1913 tarihli Anadolu’da Tanin gazetesinde Düzce bölgesi
anlatılırken bölgenin ova tabanına sahip, ulaşımı kolay bir geçiş bölgesinde
bulunduğu, arazinin son derece geniş, ormanlık bir yapıya sahip olduğu vurgulanmıştır.
Buna bölgenin az nüfuslu olması da eklenince,
bölgeye bu denli yoğun göçün yapılması nedeni ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Göçler sonucunda, Düzce’de bir çok
göçmen köyü kurulmuştur. Mesela Akçakoca’da bulunan Armutlu (Hemşin), Çiçek
Pınarı (Şipir), Melen Ağzı, Davut Ağa (Acı Elma), Dilaver, Esma Hanım,
Doğancılar, Döngelli, Edilli, Fakıllı, Göktepe,
Hasan Çavuş (Çerkez Köy), Kalkın (Topuz), Karatavuk, Kirazlı, Kurugöl,
Kurukavak, Tahirli,Tepeköy, Uğurlu (Meze), Yenice ve Yeşilköy adlı köyler 19.yy
da Kafkasya’dan gelen Çerkez, Abaza ve Gürcü göçmenlerle, Karadeniz’in Artvin,
Hopa, Ardeşen, Ordu, Giresun ve Hemşin gibi yerlerinden göçen insanlar
tarafından kurulmuştur.
Bölgeye yapılan göçlerin bir sonucu
olarak nüfus 1894 yılında 31.876 kişi
iken, 1897 yılında 38.406 kişiye,
1906-1907 yıllarında 58.755 kişiye yükselmiştir.
Göçmenler ilk geldiklerinde
Türklere, Türk Hükümetine hatta
Osmanlılığa yabancı kalmıştır. Bunun muhtemel nedeni Çerkez ve Abazaların
bölgeye göç ettiklerinde bölgenin yerli halkı olan Türk unsuru arasında iskân
ettirilmemesi ve bunlar için ayrı köyler oluşturulmasına izin verilmesidir.
Nitekim Düzce’de Sultan Abdülmecit ve Abdülaziz zamanlarında Kafkasya’dan, Doğu
Karadeniz’den, Doğu Anadolu’dan, Rumeli’nden gelen göçmenlerle yeni mahalleler
kurulmuştur.
1324 Tarihli Sâlnâme’ye göre
1906-1907 yılları arasında Düzce’deki İslam nüfusu şöyledir;
Türk 24.723, Çerkez 9.813, Abaza
6.914, Rumeli Muhaciri 4.891, Tatar 1.242,
Kürt 747, Laz ve Gürcü 3.225, Ordulu 6.405, Boşnak 90, Kıpti Müslüman
705, toplam 58.755 dir.